İslam Felsefesi Ana Bilim Dalı
HAKKIMIZDA
İslâm felsefesi, Müslüman filozofların ortaya koydukları felsefî düşüncenin genel adıdır. Felsefî bir düşünce olma bakımından İslâm felsefesinin, diğer felsefelerden hiçbir farkı yoktur. İslâm felsefesi tabirindeki “felsefe” ifadesi, Yunan felsefesi, Hint felsefesi, Modern çağ felsefesi derken felsefe neyi ifade ederse onu ifade eder; konu ve metot yönünden farklı değildir.
İslâm kültüründe “İslâm felsefesi” adı verilen geleneksel felsefî düşünce, hiç şüphesiz İslâm kültür mirasının en zengin ve en geniş bir parçasıdır. Bu felsefî düşüncenin ana hatlarını ve özelliklerini bilmeden, genel İslâm kültürünün bir değerlendirmesini yapmak oldukça zor bir iştir. Bu felsefî düşünceyi bilmeden, onunla sıkı ilişkisi olan bazı kelami, felsefi ve fıkhi meseleleri ve onların yapısını tam olarak anlamak mümkün değildir.
İslâm felsefesi, Batı kültür tarihi içinde de büyük bir önemi haizdir. Nasıl Klasik Yunan ve Helenistik felsefe bilinmeden İslâm felsefesini iyi bilmek ve genel kültür tarihi içinde değerlendirmesini yapmak mümkün değilse, İslâm felsefesini bilmeden de, Hıristiyan ve Yahudi felsefesini, Ortaçağ felsefesini ve XVIII. yüzyıla kadar olan Modern felsefeyi hakkıyla tanımak ve değerlendirmek aynı şekilde mümkün değildir. Çünkü İslâm felsefesinin Batı felsefesine etkisi sanıldığından daha büyüktür.
Gerçekten İslâm felsefesi, tarihî ve doktrinal gelişimi içinde, hele tasavvufi ve kelami düşünce çeşitlerini de içine alacak şekilde bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yepyeni meseleler ortaya atan, bu meselelerle birlikte Eski Yunan felsefesinin meselelerine yeni çözümler sunan, İslâmî karakteriyle de özgün bir felsefedir. Onun eklektik bir felsefe olması, özgün olmasına mani değildir, yukarıda da belirtildiği üzere, aslında eklektik olmayan hiçbir felsefe ve insan düşüncesi yoktur.
İSLAM FELSEFESİ ANA BİLİM DALI AKADEMİK KADRO
Doç. Dr. Enver DEMİRPOLAT (Ana Bilim Dalı Başkanı)
Hızlı Erişim